Karıncalar dünyamızın 150.000.000 yıl önce doğan ilk bilinçli hakimleri ve ilk toplum kuranlarıdır.
Karıncanın aerodinamizmi mükemmeldir.Her eklem mekanik bir harikadır.Deri ve kabuk kısımları sanki bir bilgisayar yardımıyla yerleştirilmiştir.Üçgen kafası havayı deler,uzun ve bükülebilen bacakları toprakta yürürken bedenin rahat bir şekilde yaylanmasını sağlar,sanki spor bir otomobil gibidir.Pençeleriyle tavanda yürüyebilir,gözleriyle 180 derecelik bir çevreyi görür.Antenleriyle bizim görmediğimiz binlerce bilgiyi ve sinyali alır,uçlarını çekiç gibi kullanır.Karnı keseler ve boşluklarla doludur,oralarda gerekli maddeleri stok eder.Çeneleriyle keser,sıkıştırır ve yakalar.Bedenindeki muazzam boru sistemi kokusal haberlerin depolanmasını sağlar.
Bir karınca yuvasına günde ortalama 2500 böcek taşınır,enerjileri sanki sonsuzdur.Siz bu yazıdan dört satır okuduğunuzda dünyada 40 insan ve 700 milyon karınca doğmakta,30 insan ve 500 milyon karınca ölmektedir.
Karınca boyu 0.01 ile 3 cm arasında değişen,ağırlığı 1 ile 150 mg arasında,sperm hücrelerinin sayısına göre dilediği kadar yumurta yapan,her şeyi yiyebilen ve nufusu milyarların onlarca kat üzerinde bir böcek türüdür.
Karıncalar mükemmel sosyal yaratıklardır ve paylaşımcıdırlar.Komünal modelin en güzel uygulayıcılarıdırlar.Mükemmel şekilde dizayn ettikleri yuvalarında görev paylaşımı ve sorumluluk esasına göre yaşarlar.Verilen görevi yapmayı reddeden veya kaytaran bir karınca yoktur(bu özellikleri Arı'larda da görebiliriz).Çevrecidirler arkalarında doğaya zararlı bir atık bırakmadıkları gibi yollarına çıkan çürümüş atıkları ve leşleri parçalayarak yuvalarına taşırlar.Yaratıcıdırlar.Örneğin bir su kanalını geçmek için vucutlarından köprü yaparlar,geçiş tamamlanınca karşı kıyıdakiler tutunmaya devam ederken diğer uç kendilerini suya bırakır,böylece sürüklenerek karşı kıyıya varırlar.
İşgalcidirler ve savaşçıdırlar(Bu özellikleride insanlarda görebiliriz:)Arjantin karıncaları ilk kez Buenos Aires'te 1860 yılında görüldüler.1891 de ABD'de,1908'de Güney Afrika'da,1910'da Şili'de,1917'de Avusturalya'da ve 1920'de Fransa'da görüldüler.Fransa'nın güneyinde ortaya çıkar çıkmaz yöredeki tüm karıncalara karşı savaş açarak onları yendiler.1960'ta İspanya'da,1967'de Roma'da görüldüler.1990 sonlarında ise kuzey Avrupa'ya doğru yayıldıkları belirlendi.
Karıncalar insanlardan daha kalabalıktırlar.Daha çok siteleri vardır ve çevreye daha uygun yuvalarda yaşarlar.Hiç bir insanın yaşayamıyacağı kuru,buzul,sıcak veya nemli bölgelerde yaşarlar.Bizden 130 milyon yıl öncede vardılar ve Atom bombasına bile dayanıklı oldukları hatırlanırsa bizden 100 milyon yıl sonrada varolacaklar.Onların tarihinde bizler sadece 3-5 milyon yıllık bir rastlantıdan ibaretiz.
Bir gün dünya dışı canlılar dünyamıza inerlerse şaşırmıyacaklar ve kuşkusuz karıncalarla konuşmaya başlayacaklardır çünkü onlar dünyanın gerçek sahipleridirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder